Saçlar, kişilerin ifadesine yön veren faktörlerden biridir. İster kadın olsun ister erkek; kısa, gür, düz saçlardan tutun da uzun ve kıvırcık saçlara kadar birçok farklı saç modeli kişilerin ifadesi üzerinde büyük rol oynar. Saçlar sadece fiziksel özellikleri perçinlemekle kalmaz aynı zamanda alınan iltifatlar, bakım sonrası hissedilen duygu ve daha pek çok olumlu hissi uyandırması nedeniyle psikolojik olarak da kişileri etkiler.
Saçlarımız nasıl ki iyi, gür ve sağlıklı olduğunda pozitif şekilde etkileniyorsak aynı şekilde cansız, mat, seyrek, ince olduğunda da negatif şekilde etkileniriz. Aynada kendimizi beğenmemeye başlar, dökülen saçlarımızı gördükçe çareler arayarak saçlarımızdaki deformasyonları gidermeye çalışırız.
Günümüzde geldiğimiz nokta saçlarımızla ilgili birçok bakım ve çözümü bize sunmakla birlikte her bakım ve çözüm önerisi her yaştan kadın ve erkek için uygun olmayabilmektedir. Söz konusu saçlar olduğunda günümüzde en çok yapılan kozmetik cerrahi işlemlerinden biri kuşkusuz ki saç ekimi işlemidir. FUE, Safir FUE, DHI veya bir diğer deyişle Choi tekniği gibi birçok farklı teknikle yapılan ve her geçen gün daha da konforlu hale gelen saç ekimi işlemleri, kadın erkek farketmeksizin pek çok kişinin hayalini kurduğu saçlara kavuşmasına yardımcı olmaktadır.
Peki saç ekimi işlemi herkes için uygun mu? Herkes saç ekimi işlemi yaptırabilir mi?
Saç ekimi işlemleri güvenilir ve konforlu işlemler olmakla birlikte günün sonunda hangi teknik kullanılırsa kullanılsın oldukça uzun cerrahi bir işlemdir. Dolayısıyla kişinin tıbbi geçmişi, geçirdiği hastalıklar, hali hazırdaki sağlık durumu, kullandığı ilaçlar gibi birçok faktör kişinin saç ekimi serüvenini etkileyebilmektedir. Günümüzde söz konusu saç ekimi olduğunda belki de en çok merak edilen konulardan biri şeker hastalarının saç ekimi işlemi yaptırıp yaptıramayacağıdır. Bu konuya geçmeden önce şeker hastalığı ile kısaca bilgi verelim.
Şeker hastalığı veya bilinen bir diğer adıyla diyabet, kendi içerisinde 2 farklı çeşidi, tipi, olan bir hastalıktır. Tip 1 ve Tip 2 olarak ikiye ayrılan şeker hastalıkları, kişilerin yaşamlarını ciddi ve önemli oranda etkilemektedir. Günlük fiziksel aktivitelerden beslenme şekillerine hatta su tüketimlerine kadar kişilerin hayatında pek çok değişikliğe sebebiyet veren hastalıklar olan Tip 1 ve Tip 2 şeker hastalıkları, ömürlük tedavileri olan hastalıklardır.
Tip 1 şeker hastalığından kısaca bahsetmek gerekirse; şeker hastalığının bu çeşidi tip 2’ye göre daha nadir görülmekle birlikte çoğu zaman çocukluk dönemlerinde ortaya çıkan bir bağışıklık hastalığıdır. Tip 1 şeker hastalığında vücudun bağışıklık sistemi, vücudumuzdaki şeker yani glikoz oranını dengeleyen insülin hücreleriyle adeta savaşır. Akabinde de kişinin yaşam kalitesini etkileyen sağlık problemleri kendini göstermeye başlar.
Tip 2 diyabet veya bilinen bir diğer adıyla şeker hastalığı ise çoğu zaman yanlış yaşam şekline bağlı olarak örneğin aşırı şekerli ve karbonhidratlı beslenme, aktiviteden uzak bir yaşam gibi alışkanlıklar akabinde ortaya çıkar. Tip 2 diyabet, insülin iğneleriyle kontrol altına alınabildiği gibi eğer kişi yeterli ve dengeli beslenip aktif bir yaşamı benimserse hastalık çok ilerlemeden rahatlıkla kontrol altına alınabilmektedir.
Şimdi gelelim şeker hastalığının saç ekimi işlemi ile ilişkisine…
Tip 1 ve Tip 2 diyabet kendi içerisinde tedavi gereklilikleri olan hastalıklardır. Bununla birlikte bu hastalıkların yol açtığı bazı yan hastalıklar mevcuttur. Örneğin en yaygın olarak bilinen deformasyonlardan biri şeker hastalarında vücut yaralarının şeker hastası olmayanlara göre daha yavaş iyileşmesidir. Yavaş yara iyileşmesine ek olarak görülen bir diğer yaygın sağlık problemi de kandaki aşırı pıhtılaşmadır. Bu pıhtılaşma nedeniyle olası bir tıkanıklığın önüne geçebilmek adına özellikle Tip 2 diyabet hastalarının sıklıkla ve düzenli olarak kan sulandırıcı kullandığı bilinmektedir.
Saç ekimi işlemi, hangi teknik kullanılırsa kullanılsın günün sonunda cerrahi bir işlemdir ve ekim yapılacak alanın genişliğine göre değişmekle birlikte oldukça uzun sürebilecek bir uygulamadır. Dolayısıyla şeker hastalarını ilk olarak etkileyecek etken ameliyat süresince aç kalmak zorunda olmalarıdır ki bu durum şeker hastalarının şekerinin tehlikeli denebilecek kadar düşmesine veya tip 1 ise çıkmasına neden olabilir. Dikkate alınması gereken bir diğer durum da özellikle FUT ve FUE teknikleri ile yapılan işlemlerde yapılan kesi ve kanal açma adımlarıdır. Her ne kadar pek çok cerrahi işleme göre çok daha minimal bir kesi söz konusu olsa da şeker hastalarında bulunan geç yara iyileşmesi nedeniyle saç ekimi işlemi sonrasında şeker hastaları, diğer hastalara göre daha geç şekilde iyileşebilir ve sosyal hayata daha geç şekilde dönebilir.
Peki, şeker hastalarının bu şartlara rağmen saç ekimi yaptırması mümkün mü?
Kesinlikle mümkün diyebiliriz.
Nasıl mı? Şöyle ki öncelikle şeker hastalığınızı takip eden endokrin doktorunuzun saç ekiminizi yapacak ekiple mutlaka temas halinde olması gerekmektedir. Bununla birlikte endokrin doktorunuza saç ekimi işleminin detaylarının aktarılması akabinde de işlem esnasında olası bir sağlık problemi ile karşılaşmamanız için kendisinden gerekli testleri yapmasını talep etmelisiniz.
Kan testleri ile kanınızdaki glikoz seviyenizin daimi olarak ölçülmesi bu aşamada oldukça önemlidir. Eğer kandaki glikoz seviyeniz stabil değilse, çok ciddi iniş çıkışlar söz konusuysa saç ekimi işlemi öncesi mutlaka kandaki glikoz seviyenizin bir diğer deyişle şekerinizin kontrol altına alınması gerekmektedir. Bununla birlikte yukarıda da bahsettiğimiz gibi saç ekimi işlemi her ne kadar güvenilir ve konforlu bir işlem olsa da günün sonunda cerrahi bir operasyondur. İşlem esnasında yapılacak kesiler minimal olsa da nihayetinde işlemden ortalama 10 gün öncesinde kan sulandırıcı ilaçlarınızı bırakmanız gerekmektedir. Ancak kan sulandırıcı ilaçların tamamen terkedilmesi veya kişinin kendi kararıyla bırakması yanlıştır. Mutlaka size bu ilaçları reçete eden endokrin doktorunuzun bilgisi dahilinde kan sulandırıcı ilaçlarınıza ara vermeniz gerekmektedir. Aksi halde, özellikle şeker hastalarında, kan pıhtılaşması çok sık görüldüğü için kontrolsüz şekilde bırakılan kan sulandırıcı ilaçlar, daha büyük sağlık problemlerine yol açabilmektedir.
Gerekli testleriniz yapıldığında, endokrin doktorunuza saç ekimi işleminin detayları aktarıldığında ve kandaki glikoz seviyeniz kontrol altına alındığında siz de saç ekimi işlemi yaptırabilirsiniz. Bununla birlikte saç ekimi işlemleri, yukarıda da bahsettiğimiz gibi uzun açlık süreleri gerektirdiği için çoğu zaman Tip 2 diyabet hastalarına önerilmekte, Tip 1 diyabetli hastalara önerilmemektedir.
Ancak unutmayın, günün sonunda hangi tip diyabetle mücadele ederseniz edin, saç ekimi işlemine uygunluğunuzla ilgili nihai sonucu dahiliye doktorunuz ve tetkiklerinizin sonucu gösterecektir.
Siz de eğer şeker hastalığıyla mücadele ediyor ancak saç ekimi ile daha gür ve canlı saçlar arzuluyorsanız, doğru planlama ve alanında uzman bir ekiple sağlığınızdan ödün vermeden saç ekimi işlemi için gerekli olan hazırlıklarınızı tamamlayabilir, tıbbi geçmişiniz ve tetkiklerinizin uygunluğu sonucunda saç ekimiyle hayalini kurduğunuz gür saçlara kavuşabilirsiniz.
Saç ekimi uygulamaları ile ilgili detaylı bilgi ve randevu için kliniğimizin sosyal medya hesaplarından veya iletişim numaralarımızdan bize ulaşabilir; saç ekimi uygulamalarıyla ilgili uzmanlarımızla görüşerek konsültasyon muayenesi için bizi ziyaret edebilirsiniz.